SEYİR TRAVEL olarak, Yurtiçi Kültür Turları kapsamında, ülkemizin kültürel ve coğrafi zenginliklerini,
uzmanlaşmış personelimiz eşliğinde, siz değerli misafirlerimize tanıtmak amacı ile hazırlamış olduğumuz
seyahatimize sizleri belirtilen saatlerde belirtilen uygun noktalardan alarak Seyir Travel
misafirperverliğinde Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz.
Değerli misafirlerimiz sabah Diyarbakır’a varışımız ile birlikte alacağımız kahvaltımızın (extra) ardından
Diyarbakır’ı gezmeye başlıyoruz. Diyarbakır’da ilk olarak Hasanpaşa Hanı’nı geziyoruz. Ardından Sur
içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan, Anadolu’da kurulan ve İslam
Dünyası’nın V. Haremi Şerifi olan Diyarbakır Ulu Camii’ni geziyoruz. Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın
bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır Surları’nın en eskisi olan Mardin Kapı ve
Keçi Burcu’nu görüyoruz. Ardından Dicle kıyısındaki Hevsel Bahçeleri ve 10 Gözlü Köprü’yü de gördükten
sonra Diyarbakır’dan ayrılarak Mardin üzerinden Dara Antik Kenti’ne gidiyoruz. Mezopotamya’nın en
önemli ticaret merkezlerinden biri olarak kayıtlarda yer alırken, kentin Pers İmparatoru Darius ile Büyük
İskender’in savaşına tanıklık ettiğini arkeolojik kalıntılar ve arşivlerde geçmektedir. Antik kent gezimiz
sonrası harika lezzetli kebaplarından yerken ayaklarımızı buz gibi suda dinlendirebildiğimiz Beyazsu’daki
restoranımıza gidiyoruz. Öğlen yemek molası sonrası Midyat’a hareket ediyoruz. Gezimize Sıla ve Adını
Kalbime Yazdım dizilerinin çekildiği ve daha birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat evi olan Devlet Konuk
Evi’ni ziyaret edip mimarisi hakkında rehberimizden bilgiler alıyoruz. Evi dolaşırken terasına çıktığımızda
eski Midyat’ı görüp hatıra fotoğrafı çekiyoruz. Midyat’a dünyaca ünlü el işleme sanatı olan Gümüş ve
Telkâri ürünlerinden satın alınabileceğiniz çarşıda serbest zaman verdikten sonra otelimize geçiyoruz.
Akşam yemeği ve konaklama otelimizde
Değerli misafirlerimiz sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrası Midyat’tan çıkıyoruz ve
Mardin’e geçiyoruz. İlk durağımız Artuklu Dönemi’nde başlanmış ve Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu
Kasım Padişah döneminde 1457-1502 yıllarında tamamlanmış Kasimiye Medresesi’ni geziyoruz.
Sonrasında Eski Mardin’in dar sokaklarına girerek eski Mardin’i keşfediyoruz. . Mardin Ulu Cami, Süryani
Kadim Ortodoks Kilisesi’ni, Eski PTT Binası’nı, Sabancı Müzesi’ni gezip serbest zamanımızda Muhteşem
Mezopotamya ova manzarası bulunan kafede çaylarımızı yudumluyoruz. Son olarak Dayrülzaferan
Manastırı’nı geziyoruz. Manastır ziyaretimiz sonrası Urfa ya geçiyoruz. Peygamberler şehri Urfa’yı
gezmeye başlıyoruz. İlk olarak Balıklı Göl'ü ziyaret ediyoruz. Hemen sonrasında ise Halil-ür Rahman
Camii, Hz. İbrahim Makamı olarak inanılan mağara, eski Mevlidi Halil Camii, yeni Mevlidi Halil Camii ve
son olarak baharatçılarda alışverişimizi tamamladıktan sonra otelimize geçiyoruz. Kısa bir mola sonrası
harika eğlencesiyle Urfa sıra gecesiyle (AKŞAM YEMEKLİ SIRA GECESİ EXTRA ) muhteşem bir gece
yaşayıp otelimizde konaklıyoruz.
Değerli misafirlerimiz sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrası İbrahim’in ateşe düştüğü
yer olarak kabul edilen Halil-ur Rahman Gölü ve Hz. Eyüp Sabır(Çile) Makamı ziyareti sonrası
Şanlıurfa’nın 48 km. güneyinde efsaneye göre Hazreti Ibrahim’in birkaç yılını geçirdiği Harran ziyaret
edilecek olup, Dünyanın ilk İslami Üniversitesi olan Harran Üniversitesi’nin kalıntıları, Harran Kalesi,
konik kubbeli Harran evleri gördükten sonra Göbekli Tepe’ye ulaşıyoruz. Neolitik çağın hac merkezi
kabul edilen Göbekli Tepe’nin hikâyesini dinlerken büyüleneceksiniz. Göbeklitepe gezimiz sonrasında
Fırat Nehri üzerinde olan Birecik Barajı ile bir kısmı sular altında kalan siyah güllerin memleketi Halfeti'ye
varıyoruz. Buradan teknemize binerek (EXTRA) Rum Kale, Tarihi Mağara Evleri ve sular altındaki yapıları
görebileceğiniz Savaşan Köyü’nü gezdikten sonra Antep’e hareket ediyoruz. Birecik Baraj Gölü’nün suları
altında kalmaktan kurtarılan mozaik ve fresklerin sergilenmiş olduğu Zeugma Mozaikleri Müzesi’ne
gidiyoruz. Çingene Kız Mozaiği dâhil, birbirinden güzel sanat eserlerini görme şansı buluyoruz. Müzeden
ayrılarak otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Değerli misafirlerimiz sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrası Tahmis Kahvesi’nde
Menengiç Kahvesi molası veriyoruz. Ardından bölgenin en çarpıcı özelliklerinden olan Tarihi Bakırcılar,
Demirciler, Nalbantçılar ve Baharatçılar Çarşılarının arasından yürüyüş yaparak, Baklavacı İmam Çağdaş
önünde yemek ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Daha sonra Adıyaman’a doğru hareket
ediyoruz. Adıyaman’a varışımız ile birlikte bizleri bekleyen minibüslerimize binerek muhteşem Nemrut
Dağı macerasına başlıyoruz. Sırasıyla; Komagene Kraliyet ailesinin kadınlarının mezarları olan Karakuş
Tümülüsü, Roma askeri mimarisinin dünyadaki en iyi köprü örneklerinden olan Cendere Köprüsü ve
Komagene Krallarının yazlık başkenti olan Arsemia kalıntılarını görerek 2150 metre yükseklikteki Nemrut
Dağı’na ulaşıyoruz. Hava ve yol durumu müsait olduğu takdirde, burada Doğu-Batı Terasları ve Koruyucu Aslan-Kartal heykellerini görüp, kısa bir yürüyüşle Batı Terasına geçip, Dünyanın 8. Harikası olarak kabul
edilen Nemrut’ta gün batımını izliyoruz. Dağın en önemli unsuru ise Komagene Kralı Antiochos'a ait
Tümülüs ve Kutsal alanlarıdır. Batı ve doğu terası, bağış sunağı gezileri ve gün batımı sonrasında
turumuzu sonlandırıp dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara
bırakarak bir başka SEYİR TRAVEL organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz
İlk yorumu siz yapın